1. | kezzebet | : | yalanladı | |
---|---|---|---|---|
2. | semûdu | : | Semud kavmi | |
3. | ve âdun | : | ve Adn (kavmi) | |
4. | bi el kâriati | : | Karia'yı (korkunç olayı) |
Yalanladı Semûd ve Âd, insanların başına kopan, akıllarını dağıtan kıyâmeti.
Semûd ve Âd, gülle gibi başlarına düşüp beyinlerini parçalayacak felâketi, âlemdeki düzenin bozularak yıldızların ve gezegenlerin çarpışacağı gündeki felâketi, Kıyamet’i yalanladılar.
Semûd ve Âd (kavimleri), yüreklerini hoplatacak olan o büyük felaketi yalanladılar.
Semûd ve Âd kavimleri, yüreklerini hoplatacak olan büyük felaketi (Kıyameti) yalanladılar.
Semûd ve Âd kavimleri, kapılarını çalacak felâketi (kıyameti) yalan saymışlardı.
Semud ve Ad inanmadı o (beyinlerinde patlayacak) kıyamete!
Semûd ve Âd, kapılarını çalacak olan o felaketi yalan saymışlardı.
Semuud ile Aad (kavmleri ta yüreklerinde) patlayacak olan o kıyameti tekzîb etdi (ler).
Semûd ve Âd kavimleri. O korkunç vak'ayı (yani Kıyameti) yalan saymıştı.
Semud ve Âd kavimleri Kâria'yı (başlarına çarpacak olan felâketi) yalanlamışlardı.
İşte Semûd ve Âd milletleri de o kafalara çarpan kıyamet dehşetini yalan saymışlardı.
Semûd ve Ad (toplumları), 'mutlaka patlak verecek kıyamet'i yalan saydılar.