1. | li el kâfirîne | : | kâfirler için, kâfirlere | |
---|---|---|---|---|
2. | leyse | : | değil | |
3. | lehu | : | ona ait, onun | |
4. | dâfiun | : | def edecek kimse, bertaraf edecek, geri çevirecek |
Gerçekleri örtbas eden kâfirlerin başına. Öyleyse bil ki, hiçbir şey o azabı onlardan engelleyemez.
Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirler, nankörler için, kimsenin geri çeviremeyeceği bir azap istedi.
(1-3) Birisi, yükselme derecelerinin sahibi olan Allah'tan kâfirlere gelecek olan ve hiç kimsenin savaşamayacağı azabı sordu. [673][674]
(1-3) Birisi, yuksek derecelere sahip olan Allah katindan, inkarcilara gelecek ve savunulmasi imkansiz olacak azabi soruyor.
(1-2-3) Bir soran, yükselme yollarının ve basamaklarının sahibi Allah'tan kâfirlerin başına gelecek ve hiçbir kimsenin savamayacağı azabı soruyor.
(1-3) Soran birisi, yükselme yollarının sahibi Allah tarafından kâfirlere kesinlikle inecek olan ve hiç kimsenin uzaklaştıramayacağı azabı sordu.
(1-3) Birisi, yüksek derecelere sahip olan Allah katından, inkarcılara gelecek ve savunulması imkansız olacak azabı soruyor.
(1-3) Birisi, yükselme derecelerinin sahibi olan Allah katından inkârcılara gelecek olan ve hiç kimsenin savamayacağı azabı istedi!
(O) kâfirlere mahsusdur ki onu (kendilerinden) hiçbir önleyecek (defedebilecek) yokdur.
hakikati inkar edenlerin (başına). (Öyleyse, bil ki) hiçbir şey ona mani olamaz;
(1-2) Bir talip, vaki olacak azabı taleb etti. Kâfirler için onu bertaraf edecek yoktur.