1. | ve inne ellezîne | : | ve muhakkak ki onlar | |
---|---|---|---|---|
2. | lâ yu'minûne | : | âmenû olmazlar (Allah'a ulaşmayı dilemezler) | |
3. | bi el âhıreti | : | ahirete (hayattayken Allah'a ulaşma gününe) | |
4. | ani es sırâtı | : | yoldan | |
5. | le nâkibûne | : | mutlaka sapanlar (dalâlette olanlar) |
Âhirete, ebedî yurda inanmayanlar inatla, ısrarla, yoldan çıkıyorlar, İslâmî hayattan uzaklaşıyorlar.
(73-74) Aslinda sen onlari dogru yola cagiriyorsun ama, ahirete inanmayanlar bu yoldan sapmaktadirlar.
Gerçekten o Âhiret'e inanmayanlar (çağırdığın o) doğru yoldan sapmaktadırlar.
(73-74) Şüphesiz sen onları doğru bir yola çağırıyorsun. Fakat ahirete inanmayanlar, ısrarla bu yoldan sapıyorlar.
(73-74) Aslında sen onları doğru yola çağırıyorsun ama, ahirete inanmayanlar bu yoldan sapmaktadırlar.
Fakat ahirete inanmayanlar, o caddeden sapmaktadırlar.
Fakat ahirete inanmayanlar ise, ısrarla yoldan çıkmaktadırlar.
Ve muhakkak ki ahirete (Allah'a hayatta iken ulaşmaya) inanmayanlar, mutlaka yoldan (Sıratı Mustakîm'den) sapanlardır (dalâlette olanlardır).
Ve muhakkak o kimseler ki, ahirete imân etmezler, elbette onlar yoldan sapıtmışlardır.