1. | inne | : | muhakkak | |
---|---|---|---|---|
2. | yevme | : | o gün | |
3. | el faslı | : | ayırma, hüküm verme | |
4. | kâne | : | oldu | |
5. | mîkâten | : | belirlenmiş, tayin edilmiş bir vakit |
Muhakkak ki, iyinin kötünün birbirinden ayırt edileceği hüküm günü belirlenmiş bir vakittir.
Sorumluluk gereği, mükâfata nâil olanla cezaya müstehak olanların muhakeme ile ayırt edileceği gün, belirlenmiş gündür.
Şüphesiz (yaratıklar arasında hükmün verileceği) ayırım günü belirlenmiş bir vakittir.
Şüphesiz ki, (haklı ile haksızın ayırd edileceği) o fâsıl günü (kıyamet) muayyen bir vakit olmuştur.
Şüphesiz ki (Hakkı bâtıldan, doğruyu eğriden, haklıyı haksızdan) ayırd etme günü (Allah katında) belirlenmiş bir vakittir.
Şüphesiz ki, (doğru ile yanlışın, haklı ile haksızın ayırt edileceği) o ayrılma gününün (kıyametin) belirlenmiş bir vakti vardır.
Şüphesiz ki, o fasıl (kıyamet) günü belirlenmiş bir vakit olmuştur.
Kuşkusuz o hüküm günü kararlaştırılmış bir vakit olmuştur.
Şübhe yok ki o (hak ile batılı) ayırd etme ve hukûm verme günü ta'yîn edilmiş bir vakıtdır,
Şübhesiz ki o ayırma (hüküm verme) günü, (sevab ve cezâ için) belirlenmiş bir vakittir.
Muhakkak ki fasıl (ayrılma) günü, (önceden) tayin edilmiş bir vakitti.
Gerçek şu ki, (doğru ile yanlış arasında) Ayrım Günü'nün belirlenmiş bir vakti vardır:
(İmdi bunları anladıysanız, hakkında ihtilaf ettiğiniz o mahşer dirilişini de anlarsınız. İşte bunları kim yapmışsa, ölüleri de O diriltecektir.) Evet, o "karar günü," vakti kesin olarak belirlenmiş bir gündür.
Muhakkak ki (haklının, haksızın ayırdedileceği) hüküm günü, belirlenmiş bir vakittir.