1. | kâlû | : | dediler | |
---|---|---|---|---|
2. | adgâsu | : | karışık, karmakarışık | |
3. | ahlâmin | : | rüyalar | |
4. | ve mâ | : | ve şey | |
5. | nahnu | : | biz | |
6. | bi te'vîli el ahlâmi | : | rüyaların yorumunu | |
7. | bi âlimîne | : | bilenler |
Onlar, karmakarışık ve aslı olmayan bir düş; biz bu çeşit boş rüyaları yormayı bilmeyiz dediler.
Kralın başına toplanmış ünlü rüya tabircileri dediler ki: “Anlaşılması zor, karmaşık rüyalardan biri bu. Biz böyle karışık rüyaların yorumunu bilen kimseler değiliz.”
(Yorumcular) dediler ki: Bunlar karmakarışık düşlerdir. Biz böyle düşlerin yorumunu bilenlerden değiliz.
Dediler ki: "Bir yığın hayalî kurgu bunlar. . . Biz, rüyaların tevili konusunda bilgili de değiliz üstelik!"
İleri gelenler:'Bunlar karmakarışık düşler. Biz böyle karmakarışık düşlerin yorumunu bilmiyoruz.' dediler.
'(Bunlar) karmakarışık rüyalar. Biz ise (böyle) rüyaların yorumunu bilemeyiz' dediler.
Dediler ki: "(Bunlar) Karmakarışık düşlerdir. Biz böyle düşlerin yorumunu bilenler değiliz."
Onlar: “- Bu gördüklerin karma karışık rüyalardır. Biz böyle karışık rüyaların tâbirini bilmeyiz” dediler.
Dediler ki: “Bunlar karmakarışık düşlerdir. Biz böyle düşlerin yorumunu bilenlerden değiliz.”
Etrafindakiler: «Bir takim karisik ruyalar; biz boyle ruyalarin yorumunu bilmeyiz» dediler.
Onlar, «bunlar birbirine karışmış neyin nesi olduğu bilinmiyen karmaşık rüyalardır. Biz böyle karışık rüyaların yorumunu bilen kimseler değiliz» dediler.
(Ünlü tabirciler) dediler ki: “(Bunlar) karmakarışık rüyalardır. Biz böyle rüyaların yorumunu bilemeyiz.”
Dediler ki: “Bunlar karma karışık düşlerdir. Biz böyle düşlerin yorumunu bilmiyoruz.”
Etrafındakiler: 'Bir takım karışık rüyalar; biz böyle rüyaların yorumunu bilmeyiz' dediler.
(Yorumcular) dediler ki: Bunlar karmakarışık düşlerdir. Biz böyle düşlerin yorumunu bilenlerden değiliz.
“Karmakarışık rüyalardır bunlar. Biz böyle rüyaların yorumunu bilmeyiz“ dediler.
Dediler ki ru'ya dediğin «edgâsü ahlâm» demet demet hayalâttır, biz ise hayalâtın te'vilini bilmiyoruz
Dediler ki: «Rüya dediğin, demet demet hayallerdir, biz ise hayallerin tabirini bilmiyoruz.»
Dediler ki: «Rüya dediğin şey karmakarışık hayallerdir. Biz ise böyle karışık hayallerin yorumunu bilemeyiz.»
Kralın adamları dediler ki; «Bu gördükleriniz birtakım karmaşık, birbirinden kopuk hayallerdir. Biz karmaşık hayallerin yorumunu bilemeyiz.»
Dediler ki: "(Bunlar) Karmakarışık düşlerdir. Biz böyle düşlerin yorumunu bilenler değiliz."
Onlar da dediler ki: «(Bunlar) karma karışık (ve yalancı) düşlerdir. Biz böyle düşlerin ta'bîrini bilici (kimse) ler değiliz».
Dediler ki: '(Bunlar) karmakarışık rüyâlardır. Biz ise, o rüyâların ta'bîrini bilen kimseler değiliz.'
Dediler ki: Karmakarışık rüyalar bunlar. Biz böyle rüyaların yorumunu bilenler değiliz.
“Karmakarışık rüyalar, biz böyle rüyaların yorumunu bilenler değiliz.” dediler.
“Bu gördükleriniz karışık düşlerdir. Biz böyle karışık düşlerin yorumunu bilemeyiz” dediler.
"Anlaşılması zor, karmaşık rüyalardan biri bu" dediler, "hem, rüyaların işaret ettiği gerçek anlama dair derin ve sağlam bir bilgiden de biz yoksunuz".
Dediler ki: «Karmakarışık bir rüya ve biz karışık rüyaları yormaya bilgi sahipleri değiliz.»
“Bunlar karmakarışık rüyâlardır, biz böyle rüyâların yorumunu bilemeyiz. ” dediler.
O kâhinler "Bu gördükleriniz karışık düşlerdir. Biz böyle karışık düşlerin yorumunu bilemeyiz." dediler.
(Yorumcular) dediler ki: "Bu, karışık düşlerden ibârettir. Biz, karışık düşlerin yorumunu bilmeyiz."
Dediler ki: «(Bunlar) Karmakarışık düşlerdir. Biz böyle düşlerin yorumunu bilenler değiliz.»
'Bu karmakarışık bir rüyadır,' dediler. 'Biz böyle karışık rüyaların tabirini bilmeyiz.'
Dediler ki: "Bunlar, demet demet hayallerden ibarettir. Biz, hayal ve kuruntuların yorumunu bilenler değiliz."