1. | ve el arda | : | ve arz, yeryüzü | |
---|---|---|---|---|
2. | fereşnâ-hâ | : | onu biz döşeyip yaydık | |
3. | fe ni'me | : | işte ne güzel | |
4. | el mâhidûne | : | döşeyen, düzenleyen, düzenleyici. |
Arzı da (enerji hatları - sinir sistemiyle) döşedik. . . Ne güzel döşeyenleriz!
Sizin yaşamanız, yerleşmeniz, menfaatiniz için, yeryüzünü, tarıma elverişli ovalar, iskana uygun araziler haline, işlevli hale getirdik. Biz ihtiyaçlarınıza uygun olacak şekilde ne güzel düzenleme yapıyoruz.
Yeryüzünü de biz döşedik. Bakın biz onu ne güzel döşüyoruz!
(48-51) Yeri de döşedik, ne güzel döşeyicilerdir. Ve her şeyden iki çift yarattık. Tâ ki, tefekkür edesiniz. «Artık Allah'a kaçın, şüphe yok ki, ben sizin için O'nun tarafından bir apaçık korkutucuyum. Ve Allah ile beraber başka bir ilâh ittihaz etmeyin. Muhakkak ki, ben sizin için O'ndan bir apaçık korkutucuyum.»